Allah rahmet eylesin, ömrü bereketli olsun, sanırım üç yıl kadar evvel Ankara MEKDAV (Mahrumlarla Ekonomik ve Kültürel Dayanışma Vakfı)’da Süleyman Arslantaş’ı ziyarete geldiğinde tanımıştım. Yanında oğlu da vardı.
Ak Parti Adana Kurucu İl Başkanlığı yapmış.
Kabına sığmaz renkli kişiliği, teorik altyapı zenginliğini uygulamaya taşıyacak güçlü organizasyon iradesi dikkatimi çekmişti.
İşletme, yönetim, verimlilik, liderlik üzerine seminerler, konferanslar verecek birikime sahipti.
Rahmetli Ercüment Özkan ağabey, konferans için gittiği Adana’da, Vedat Bey’in evinde vefat etmiş.
Vedat Bey’i tüm bunların ötesinde farklı ve ilginç kılan Arap Alevisi olmasıydı. Her yapıda olduğu gibi, içinden geldiği toplumsal yapı ve geleneğin kuşatmasını kırıp Kur’an’a/ Peygamberimize ulaşmış ender şahsiyetlerden biri ve son derece değerli…
Ayakları sadece bu topraklara bastığı için değil ülkemizin her alanda iyiliğini isteyen, birikimini sahaya yaymak için çalışan, sadece sorunun parçası olmayıp çözümler sunan, heyecanı ile tam yerli bir adam!
İmanı, ilkeleri, ülküleri, projeleri ile öncü. Alışkanlıklarımız, düşünce ve kanaatlerimiz ile oluşturduğumuz hisarları sarsıcı.
Muhafazakâr statükoya mesafeli, eleştiri hakkını elinde tutan, düşünen ve düşünce acısını hisseden, güzel bir Müslüman.
İçinden çıktığı topluma Kutlu Kitabı, Elçiyi götürmek için büyük gayretler sarf ettiğini biliyorum. Samimi gayretlerinin gönüllerde karşılık bulduğunu da.
Bilmediğimiz ama bünyemizin bir parçası olan Arap Alevisi kardeşlerimizin, ülkemize aidiyet duygularının gelişmesi için çırpınan elçi olduğunun göstergesi gençlerle tanışma fırsatım oldu.
Hepimiz verilerimize uygun pencerelerden bakıyoruz. Bunun kınanacak bir tarafı da yoktur.
Ne ki, insan olmak, Müslüman ve münevver olmak, hüküm kaleleri kurup kapılarını sıkı sıkıya kapatmaya engel olmalı değil midir?
Nasla belirlenmiş sabitelerimizin burçlarını yükseltirken, şüphe kapılarını da açık bırakalım. Kendimizi test etmenin, bedeli düşük sonuçlar elde etmenin yolu buradan geçmiyor mu?
Hepimizin doğruları yanında yanlışları, eksikleri, akledemedikleri, kör noktaları vardır. Düşünmenin, muhasebe etmenin önündeki engelleri kaldırmak köprüler kurmaya bağlı.
Kapılarımız aralık kalsın. Nesli tükenmeye yüz tutmuş, ahlâklı, dürüst, namuslu ve o kadar da öfkeli adamlar/kadınlar içeri girebilsin.
Bu misyonu üstlenmiş insanlar mücevher gibidir. Hayatın her alanında onlara ihtiyacımız var.
Tıpkı Ebuzer gibi yalnızdır öncüler ...
Öfkeleri, asabiyeti; imanımız, eylemlerimiz, tavırlarımız, ilişkilerimiz üzerindeki kontrol levhaları işaret fişekleridir.
Kırsalar dökseler bile kurtuluşumuz içindir.
Vedat Kâhyalar çoğalsın!
Örnek şahsiyetlerin hayatımıza nüfuz etmeleri temennisiyle…
20.03.2020, Kardelen/Ankara
Mehmet Yavuz AY
Devlet mevzuuna giriş|Sait Alioğlu
26.03.2024
SÖMÜRGECİLİKTEN KÜRESELLEŞMEYE |Noam Chomsky
24.03.2024
BU UTANÇ BİZ MÜSLÜMANLARINDIR|MUSTAFA DOĞU
26.03.2024
Seviyesiz siyasetin gölgesinde seçimler
24.03.2024
Süleyman Arslantaş ile Derkenar
14.03.2024
FİLİSTİN CEPHESİNDE NİLİ CASUSLARI
04.03.2024
DİYARBEKİR ANNELERİ FERMAN KARAÇAM 22.03.2024
EBU UBEYDE'NİN YALNIZLIĞI KADİR ÇİÇEK 24.03.2024
DİYARBEKİR ANNELERİ FERMAN KARAÇAM 22.03.2024