metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240

İnsanın Eşya ile İletişimi: İMAR

EYÜP MEDET
10.09.2018

İletişim üzerine yazdığımız önceki yazılarımızda insanın kendisi ile, rabbi ile, aile ve akrabaları ile olan iletişimine değinmiştik. Bu yazımızda da insanın eşya ile olan iletişimi ve ilişkisini ele alacağız.

Rabbimiz Kuranı Kerimde “O, sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı.” (Hud Suresi 61) buyurmaktadır.

İnsan yeryüzüne halife kılınmıştır ve oranın imarı ile görevlendirilmiştir. Bu imar insanın hem kendisini imar etmesi, hem çevresindeki insanları imar etmesi hem de eşyayı imar etmesi ile kuşatıcı bir görevdir.

İmar kelimesi sözlüklerde bayındır hale getirme olarak tanımlanmıştır. Bayındır ise insan için elverişli koşulların oluşturulması anlamına gelmektedir. İmar sadece çevre koşularının insan için uygun hale getirilmesi değildir. Yazı başında değindiğimiz ayete baktığımızda konuyu daha iyi anlayabiliriz.  “Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i peygamber gönderdik. Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin O’ndan başka hiçbir ilâhınız yok. O, sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı. Öyle ise O’ndan bağışlanma dileyin; sonra da O’na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim yakındır ve dualara cevap verendir.” Salih (as) Allah’ın Peygamberi olarak kavmine imar görevini hatırlattıktan sonra bu işin ilk aşamasının Allaha kulluk olduğunu belirtiyor ve insanı tövbeye çağırıyor.

Allah’a kulluk ile sorunu olan hiçbir akıl yeryüzünü adalet üzere imar edemez. Günümüzde modern aklın insanı ve yeryüzünü getirdiği durum bunun açık göstergesidir.

Yeryüzüne/tabiata/doğaya yaklaşımda iki düşünceyi ele alabiliriz. Bunlardan birincisi tabiatı keşfedici, imar edici, koruyucu yaklaşım. Diğeri de tabiatı yenilmesi gereken bir düşman olarak gören talan edici ve tüketici yaklaşım.

Tabiattaki her olayın ve canlının Allah’ın bir ayeti olduğu düşüncesi ile vakaya yaklaşan ve tabiat kanunlarını keşfederek insanoğlunun hizmetine sunmayı hedefleyen birinci yaklaşımda bu keşiflerin tabiata ve içindeki tüm canlılara zarar vermeden yapılması ve yapılan keşif ile elde edilen ürünlerin de maslahatının mutlaka değerlendirilmesi gerekmektedir.

İsraf etmemek, yığmamak, gizlememek, savurganlıktan uzak durmak, haz için zarar vermemek, bir faydanın sağlanması için daha büyük zararlar açmamak ve bunlara benzer sayabileceğimiz pek çok yaklaşım, tutum ve davranış yeryüzünü imar etmek üzere konumlanan insanın eşya ile ilişkileri arsındadır.

Tabiatı yenilmesi gereken bir varlık olarak gören diğer yaklaşımın temelinde ise hırs ve sömürü vardır. Bugün dünyamıza hakim olan bu yaklaşım nedeni ile dünyamız hızla kirlenmekte, pek çok canlı türü varlığını yitirmektedir. Bu aklın ürettiği silah teknolojisi ve yapılan stokların tüm dünyadaki canlı hayatını birkaç defa yok edebilecek bir düzeye geldiğini de dikkat çeken iddialardan biri olarak belirtmek gerekir.

Dünya tarihinde hiçbir zaman bu yüzyıl kadar insanın açlıktan ölmemiş olması, dünya tarihinin en kanlı savaşlarının bu yüzyılda yaşanması, dünyanın bir tarafının sorunu çok tüketmek iken bir tarafının sorununun açlık ve yoksulluk olması, imkan sahibi olanların yoksun olanları sınırsızca sömürmesi, üretilen bilginin insanlığa hizmet etmesi gerekirken seçilmiş zümrenin faydasına tahsis edilmesi, emperyalizm ve sömürünün güç sahiplerinin en doğal hakları olarak görülmesi ve bu tutuma karşı çıkanların yok edilmesi eşyaya hırs ve sömürü ile yapılan yaklaşımın sonuçlarıdır.

İnsan yeryüzüne halife olarak yaratılmış ve bu görevin gereklerinden biri de yeryüzünü insan için imar olarak belirlenmiştir. Müminler yeryüzünün imarı için çaba harcayacaklar, bunu becerebilmek için önce kendilerini imar edecekler, güçlerini birleştirip imarın temel şartlarından olan adaleti tesis edeceklerdir inşallah.

Allah yardımcımız olsun. 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş