metrika yandex
  • $32.47
  • 34.8
  • GA18240

Devlette Devamlılık, Belediyelerde Sil Baştan

OSMAN KAYAER
18.08.2019

“Paralardan padişahların adlarını kazırlar, Muhammed’in (sav) adı ise baki kalır.” (Mevlana)

Demokratik ülkelerde yöneticiler, belli süreler için seçim yoluyla iş başına gelirler. Demokratik ülkelerde yöneticiler değişir de sultanlık ya da krallıklarda başka türlümü olur? Hayır, orada da yöneticilerin değişimi kaçınılmazdır. Çünkü er veya geç sultanlar da ölür ve yerine başkası gelir. Sadece değişim süreci biraz uzun olur, o kadar.

Yöneticiler, belli süreler ile değişse de devlet sürekli ve bakidir. Bu yüzden “devlette devamlılık esastır.” Çünkü başlı işler vardır ve bu işlerin kaldığı yerden devam etmesi gerekir. Elbette yeni yöneticiler, yeni icraatlar yapma hakkına sahiptirler ve yapmaları da gerekir.

Gerçi son senelerde devletteki devamlılığın da tartışılır hale geldiğini söyleyebiliriz. Çünkü aynı partiden olmasına rağmen bakanlıklardaki yönetici personel, her defasında bakan ile birlikte baştan aşağı değişiyor. Bu nedenle Ankara'da âtıl bir “bürokrat topluluğu” oluşmuştur. Buna rağmen, yine de devlette devamlılık esastır.

Ancak, belediyeler söz konusu edildiğinde, durum tamamen değişiyor. Her beş senede bir, belediye başkanları adeta “devrim yapmış lider”ler gibi önceki döneme ait ne varsa, hepsini yok etmeye yemin etmişçesine hareket ediyorlar. Üstelik bu durum, aynı partiden olsalar bile değişmiyor. Her halükarda yeni başkan, kendi varlığını ispat sadedinde ilk icraat olarak öncekinin izlerini silmek ile işe başlıyor. Yeni başkanlar, tıpkı Cumhuriyet’in kurucularının “reddi miras” yaparak Osmanlı eserlerini yok etmek için giriştikleri amansız mücadele gibi bir imha hareketine girişiyorlar.

Burada bahsettiğim şey, yönetim kadrosundaki bürokratların değişimi değil. Bunu bir dereceye kadar anlamak ve müsamaha ile karşılamak mümkün. Ben, geriye dönük başlı işlerin inkıtaya uğratılmasından, daha da kötüsü, bitirilmiş işlerin bile çürümeye ve unutturulmaya terk edilmesinden bahsediyorum.

Bahse konu “sil baştan” anlayışı, şehirlerimizin gelişiminde olumsuz bir fonksiyon icra ediyor. Bir çeşit patinaj durumu ortaya çıkarıyor. Şehirlerimizde atıl halde kalmış yapı ve tesislerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Çevrenizde buna pek çok misal bulabilirsiniz. Mesela, benim bu pazar yaptığım gibi yapıp, Kuzey Ankara Parkı’nda küçük bir gezintiye çıkarsanız sözünü ettiğim “yokluğa terk etme”nin ne menem bir şey olduğunu anlarsınız. Şunun şurasında Ankara Belediyesi’nde başkan değişeli kaç ay oldu ki?

Belediye başkanları, çevrelerine çöreklenen çapsız insanların yalakalıkları ile kendilerini kaybedip ne “büyük bir lider” olduklarını fark etmeye başladıklarında, önceki yapılanların tamamını ”tukaka” görmeye ve onları yokluğa terk etmeye hakları olduğunu düşünüyorlar. Öyle de yapıyorlar.

Benim tavsiyem, yeni başkanların kendilerini ispat etmek için öncekilerin icraatlarını yok saymak yerine, daha önce yapılanların devamlılığını temin etmeleri ve onlara ilaveten yeni işler yapmaları yönündedir.

Bence gerçek bir başkan, önceki başkanların yaptıkları tesislere vermiş oldukları isimleri değiştirmeyen ve kendi adını oraya yazdırmayan başkandır.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş