Gelecek Parti'li Av. Ali AYDIN: 5253 Sayılı Dernekler Kanunu’nda “Temel Haklar” ve “Sivil Toplum” Aleyhine Yapılan Değişiklik Kabul Edilemez!

Gelecek Partisi Adalet Politikaları İzleme Kurulu Başkanı  Av. Ali AYDIN, Mecliste gece yarısı çıkarılan Dernekler  kanunuyla ilgili olarak Hertaraf Haber’e açıklamalarda bulunarak; bu yasanın kabul edilemeyeceğini ve derhal iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

Av. Ali AYDIN, OHAL döneminde uygulamaya konulan ve sonrasında dernekler yönetmeliğini değiştirme suretiyle yapılan düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından, Anayasanın bir çok maddesine aykırı bulunduğunu ve iptal edildiğini ifade ederek,  Hükümet’in , iptal kararına rağmen konuyu Aralık 2019 da yeniden gündeme getirdiğini ancak kamuoyunun ve özellikle STK’ların tepkileri üzerine düzenlemeyi geri çektiğini, ancak ülkenin virüs salgınıyla uğraştığı bir dönemde, kamuoyunun da dikkatinden kaçırmak suretiyle 25 Mart tarihinde. virüse karşı alınacak tedbirler arasına sıkıştırılarak yasalaştırıldığı ve yürürlülüğe girdiğini belirtip, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda kabul edilip genel kurul gündemine getirilen bu torba yasa teklifte  yer alan bu değişiklik önerisi ile,  sivil toplumun ve temel hakların yara almasına sebebiyet verecek pek çok sakıncalar içerdiğini belirtti. Temel Hakların yara aldığını söyleyen Av. Aydın; başlıca işlevi, siyasi iradenin özgürce denetlenmesi ve kişilerin temek hak ve özgürlüklerle, toplum yararına zarar veren uygulamalar hususunda kamuoyu oluşturma  görevini ifa etmekte olan dernekler başta olmak üzere STK'ların kısıtlanmasının temel demokratik ilkelere aykırı olduğunu söyledi.

Gelecek Partisi Adalet Politikaları İzleme Kurulu  Başkanı  Av. Ali AYDIN, Hertaraf Haber’e şöyle konuştu:

Bu yasa ile ;

1) “ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ” BASKILANMAKTADIR: Olağanüstü durumlarda bile bilhassa korunması gereken bu “özgür denetim ortamı”nın, olağan hallerde bu şekilde müdahalelere açık hale getirilmesi, dernek üyeleri üzerinde baskı kurmaya, korkutmaya, üyelikleri caydırmaya dönük girişimler kabul edilebilir değildir. Nitekim Anayasa’nın 33.maddesi de dernek kurmayı “örgütlenme özgürlüğü” çerçevesinde tanımlamıştır.

2) “ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ” İLKESİ İHLAL EDİLMİŞTİR: Derneklerin hareket alanını kısıtlamaya matuf bu değişiklik, Anayasa’nın 20.maddesinde koruma altına alınan “Özel hayatın gizliliği” ilkesini de ihlal etmektedir. Olumsuz sosyo-politik sonuçlar doğurmaya da kapı aralamaktadır. Bir diğer yönüyle de Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası hukuka, kriterlere ve sözleşmelere aykırıdır.

3) “KİŞİSEL VERİLEN KORUNMASI İLKESİ” DARBE ALACAKTIR: Hiçbir kamu yararı gerekçesi, değişikliğe mündemiç olan “fişleme” gerçeğinin üzerini örtemez! Hiç kimsenin kendi rızası olmaksızın kişisel bilgileri kamu otoriteleri ve sair şahıslarla paylaşılamaz. Kişilerin kimlik, adres, sabıka kaydı vs bilgilerine malik olan kamu otoritelerinin kamu düzeni amacını aşacak şekilde özel bilgilerinin paylaşımını zorunlu hale getiren düzenlemenin makul bir gerekçesi bulunmamaktadır.

Hele ki, Türkiye’nin yakın geçmişinde belli bir sendikaya, bir derneğe üyeliğin suç olmadığı dönemlerin, tıpkı bugün olduğu gibi örgüt ile mücadelede “kriter” olarak belirlenip yaş kuru demeden insanların aynı torbaya atılıp suçlanması örnekleri gözönüne alındığında, bu değişiklikle birlikte derneklere üye olmaya kimse cesaret edemeyecektir.

4) “SİVİL TOPLUM” ALANI TOTALİTERİZM LEHİNE TÖRPÜLENECEKTİR: Bu durum illegal üyelikleri teşvik edip gönüllüleri bilahare suçlu konuma sokmak anlamına gelebileceği gibi; üyeliğe cesaret edilememesi durumunda da teşvik edilip genişletilmesi umulan sivil toplumsal alanı da hem törpüleyecek, hem de sivil denetim alanlarına kapalı totaliter siyasetin koyulaştığı iklimi besleyecektir. Yapılan düzenleme Türkiye Sivil Toplumunu sindirmeye ve küçültmeye yöneliktir. “

Av. Ali Aydın son olarak; sivil toplumun gelişimini engelleyecek, anayasa (m.12,13,33,90) ve evrensel insan hakları beyannamesi ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış ‘örgütlenme özgürlüğü’ alanındaki kazanımları güvenlik konsepti lehine tırpanlayacak ve ‘kişisel verilerin korunması’ ilkesine bir darbe daha vuracak bu düzenlemenin acele olarak Anayasa Mahkemesine götürülmesini ve acilen iptal ettirilmesi gerektiğini belirtti...

Fuat Taşcı – Hertaraf Haber/Ankara