Unutulmaya yüz tutmuş karanlık bir dönemin kurbanları
28 Şubat mağdurları…
Tam 21 yıldır devam eden bir zulüm…
Dile kolay tam 21 yıl…
Aradan neredeyse çeyrek bir asır geçmesine rağmen kanamaya devam eden, dinmeyen bir acı…
Bitmeyen bir çile…
Tarihe kara bir leke olarak geçen ve dindar insanları hedef alan 28 Şubat darbesini yapanlar, vicdanları kanatan bir yargılama neticesinde, üstelik aldıkları ağır cezalara rağmen dışarıda ellerini kollarını sallaya sallaya rahat dolaşırlarken, onların ideolojik ve taraflı mahkemelerle mağdur ettiği dindar insanlar hala içeride.
Yaşanan acı ve mağduriyetlerin vahameti karşısında söylenecek bir kelime bir söz kalmadı hala yüzü tutanlar için.
Biliyorum artık sözün anlamını yitirdiği bir noktadayız. Lakin tam da bu noktadan sözü alıp çığ gibi büyütmek; işitmeyen kulaklara, görmeyen gözlere, hissetmeyen kalplere bu acı çığlığı işittirmek, bu zulmü göstermek, bu çileyi hissettirmek vazifemiz olmalı.
Sözü anlamlı hale getirmek, aynı inancı, aynı yolu paylaşan kardeşleri olarak bizim elimizde. Bu bizim derdimiz, bizim sorumluluğumuz.
Bana ne? Diyemeyiz.
Sırtımızı dönüp kaçamayız.
Sorumluluğu yalnızca belli insanlara, belli makamlara atfedip işin içinden sıyrılmanın kolaylığına kaçamayız, kaçmamalıyız. Zira bu sorumluluktan kaçıp kurtulacak bir yer yok. Hiçbir şey yapamıyorsak, en azından Hz. Yusuf’u krala hatırlatan zindan arkadaşı gibi bir hatırlatıcı olabilmeliyiz. Elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince bu mağduriyetleri gündemde tutmaya çalışmalıyız.
Bu meyanda Mazlum Der’in 28 Şubat mağdurları için yaklaşık bir yıldan beri farklı dernek ve yapılarla birlikte her ayın 28’inde, yağmur, kar, fırtına demeden ülkenin değişik şehirlerinde yaptığı etkinlik ve çabalar takdire şayandır.
Mağdurları, mazlumları fedakarane bir şekilde savunmak, onların yanında olmak kardeşliğimiz adına güzel bir örnekliktir.
Bu çok değerli, erdemli bir duruştur. Bu güzel duruşu, bu güzel örneklikleri çoğaltmak, desteklemek, Müslümanca bir duruş adına değerli olduğu gibi mağdur ve mazlumlar adına da çok değerli ve çok önemlidir.
Bu çabaların, içeride adalet bekleyen mazlumlar için ne kadar değerli olduğunu anlatacak bir kelime bulamıyorum. Onlar için çabalayan, onlar için uğraşan birilerinin olduğunu; yalnız olmadıklarını, unutulmadıklarını bilmek, inanılmaz bir güç ve moral kaynağıdır onlar için.
Yıllardır unutuldukları kuyudan yankılanan acı haykırışlara verilen anlamlı bir sesin, verilen etkili bir cevabın ne kadar diriltici ve hayat verici olduğunu varın siz tahmin edin.
Bu kararlı, istikrarlı ve kardeşliğimize yaraşır duruş için Mazlum Der şahsında bütün duyarlı dernek, yapı ve kişilere teşekkürü bir borç biliyorum. Onlar iyi birer hatırlatıcı oldular. Umuyorum ki bu mağduriyetler ve mazlumiyetler sona erinceye dek de bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmeye devam edeceklerdir.
Bizlere düşen de bu değerli çabalara olabildiğince destek vermek, yaşanan bu zulme, bitmeyen bu çileye avazımız çıkıncaya kadar ‘artık yeter!
Bu çile bitsin!’ demektir. Zira bu zulüm devam ettikçe bizler de büyük bir vebal altındayız.
Abdulaziz Tantik ile Derkenar…
15.04.2024
Norveç:Filistin'i Tanımaya Hazırız
13.04.2024
Derviş Argun ile Derkenar..
20.03.2024
SİYASET VE SERMAYE YUSUF YAVUZYILMAZ 13.04.2024
Ölüm ve Bayram AHMET SEMİH TORUN 13.04.2024
Bir Şehide Şahitliğim MUSAB AYDIN 15.04.2024
Biz Şeriatçilar CAVİT OKUR 15.04.2024
İran’ın İsrail’e Saldırısı SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 17.04.2024
DİYARBEKİR ANNELERİ FERMAN KARAÇAM 22.03.2024
Kemal Kılıçdaroğlu ÜSTÜN BOL 06.04.2024
YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 08.04.2024